BAZI İLKLER ÜZÜCÜ OLABİLİR

 BAZI İLKLER ÜZÜCÜ OLABİLİR Henüz okuldaki ilk yılım. Staja ön hazırlık olması ve pratiğimizi  geliştirme amacıyla ana dersimiz olan esaslar dersi için laboratuvara uygulamaya çıkacaktık. Artık yavaş yavaş girişimleri uygulama vakti gelmişti. E tabi herkes gibi ben de heyecanlanmıştım. Sınıf mevcudu çok olduğundan dolayı  dersin hocası sınıfı guruplara ayırdı. Benim rotasyonum öğleden sonraya denk geldi. Sabah teorik dersini alır almaz laboratuvara indik.  grubum toplamda 20 kişiydi .birbirimizden kan alıp vermek amacıyla hocalarımız mevcut sınıfı ikişerli guruplara ayırdı. Benim gurup arkadaşım sınıf temsilcisi Ahmet olmuştu. Ahmetle malzemelerimizi dolaptan aldık, masaya bırakıp oturduk. Nilgün hoca bizim gurup hocamızdı. . hocamız öncelikle benim Ahmet arkadaşımdan kan alarak uygulamaya başlamamızı söyledi. Ben Ahmet arkadaşımdan kan alır almaz bu sefer de Ahmet arkadaşım benden kan alarak bugünkü uygulama girişimini sonlandıracaktık. Uygulamaya malzemelerimi hazırlayıp turnikeyi Ah

MAVİ BEBEK HASTALIĞI

  MAVİ BEBEK HASTALIĞI


Günlerden Perşembe... 

ikinci sınıfın ilk staj gününde rotasyon olarak koroner yoğun bakımda staja başladım.yoğun bakımda enfeksiyon riskinden dolayı  stajyer öğrenci sayısı genellikle az kabul edilir.keza o günü biz üç kişiydik.

Sabah 08.00 da vardiya başladı.Başhemşire   hasta dağılımını uyguladı.Ve her  öğrenci iki hastayı teslim aldı.

Ben ve stajyer arkadaşlar hasta dosyalarını alıp hastalarımızla tanışmak adına odadan çıktık.  İlk hastam  mavi bebek hastalığıyla doğan Melisaydı.

Diğer hastam ise 08.10 da  trafik kazasından dolayı yoğun bakıma getirilen Ahmet beydi.

Yapılan tüm müdahalelere rağmen Ahmet beyi malesef kurtaramadık.Açıkçası ilk staj gününde  ve henüz vardiyanın  10 dakikadır   başlamış olmasına karşın hastamın ex olması beni çok üzdü.Ahmet bey ile ilgili gerekli tüm işlemleri yaptıktan sonra sıra melisayla tanışmaya geldi.Melisa  izolasyon amaçlı yoğun bakım içerisindeki ayrı bir  odada  kalmakta. 

Melisanın yanına geldim.Annesi başucunda oturmuş  ,beni  odadan girdiğimi görünce  ğözlerinden akan gözyaşını silerek başını kaldırdı ve  buyrun diyerek beni karşıladı..Ben de odaya girip kendimi tanıttım.Tabi Melisa o sırada uyuyordu.Biz annesiyle tanışıp annesinden gereken bilgileri aldıktan sonra odadan ayrıldım.Fakat oradan ayrılmadan önce odanın dışından cam pencereden şöyle bir Melisaya bakmak istedim.Dudakları ,elleri, bileği, parmakları vücudunun her yeri  yeterince oksijenlenemediğinden dolayı morluklar içerisindeydi. Çok zayıftı ama tüm o morluklara rağmen Melisanın çok güzel bir enerjisi vardı.

Melisa bu hastalığa doğuştan sahipti.Şuan 15 yaşında olup 15 yıldır da cihazlara bağlı olarak yaşam mücadelesini sürdürüyordu.

O an zihnimde beliren bir çok  düşünce oluştu. Ve oluşan o düşüncelerim  şu ki" insan her şeyden önce sağlığının kıymetini bilmeli.Sağlığını birşeylerin uğruna feda etmemeli.Melisanın şuan cihazlara bağlı bir şekilde dinlenmesi değil okulda arkadaşlarıyla okuyor,gülüp eğleniyor ,koşuyor  olması lazımdı.Hayatını dolu dolu yaşaması lazımdı."

Ne yazık ki bu düşüncelerim sadece keşkelerden ibaretti.Çünkü mavi bebek hastalığı;organ,doku ve hücrelerin oksijensiz kalmasıyla kan renginin değişmesidir.Nedeni çevresel faktörlerle olabileceği gibi doğuştan da olabilir.Ameliyat gerektiren bir hastalıktır. Fakat Ameliyat stresini atabilmesi için melisanın  biran önce kendi  bünyesini toparlaması lazım.bu süreçte de ben ,annesi meral hanım ve hemşire meslektaşlarım  Melisanın yanında olacak ona destek sağlayacağız.

Nihayetinde tedavi saati yaklaştı ve benim de Melisayla tanışma vaktim geldi..Tedavisini hazırlayıp odaya geldim.Melisa uyanıktı  meraba diyerek içeri girdim.Melisayla göz göze geldik.Gözlerinin içindeki mutluluğu,umudu görünce o kadar çok büyük bir enerji aldım ki ondan ....

Tanıştıktan,kendimi tanıttıktan sonra   ilaç saati olduğunu söyleyip ilaçlarını alması gerektiğini izah ettim.

Ve artık  ilk günkü vardiyanın sonuna doğru yaklaştım.çıkmadan önce Melisanın yanına uğrayıp hoşçakal demek istedim.

Nihayetinde Melisa kısa  bir süre sonunda bünyesini toparladı.Ameliyat günü geldiğinde çok heyecanlanmıştı.bu süreç boyunca gözlerindeki sevinç çığlıklarını,mutluluğunu,umudunu hiçbir zaman yitirmedi.

Bundan sonra her şeyin farklı olacağını dile getirirdi hep.Diğer çocuklar gibi artık koşup eğleneceği düşüncesiyle kendine umut aşılıyordu.

Ameliyatı olup bitti.Uzunca bir dinlenme süreci oldu.

Ve nihayetinde de  Melisanın hastaneden cihaza bağlı olmadan ayrılma vakti gelmişti.Herkese teşekkür edip veda ettikten sonra sıra bana gelmişti.Bu süreçte birbirimize destek çıktık.Benim melisaya katkım olduğu gibi Melisanın da bana birçok katkısı olmuştu.En büyük katkısı da şu  olmuştu; neyle karşılaşırsak karşılaşalım umudumuzu kaybetmeyelim ve sağlığımızı birşeyler uğruna feda etmeyelim....

Veda ettikten uzun bir aradan sonra  Melisa dan bana bir mesaj geldi.  Çok başarılı bir atletizim yarışmacısı  olmuş.

Ve büyük başarılar sağladığı bir yarışmadan küçük bir kare yollamış..O kadar çok mutlu oldum ki onun adına.

Melisa kazandı çünkü hiçbir zaman umudunu yitirmedi .

NEFES ALABİLİYORSAN HALA UMUT VAR DEMEKTİR:)

UMUDUNU KAYBETME




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

HER KOLAYLIĞIN ARKASINDAKİ ZORUNLULUK

DOĞAN YENİ UMUT IŞIKLARI

BAZI İLKLER ÜZÜCÜ OLABİLİR